Söyleşimizin giriş kısmında işlevsel olmayan aileden bahsedilecektir. Peki ailede ki işlev nedir? İşlevsel ailelerde ki aile üyeleri birlikte olmaktan zevk alırlar ve birbirlerini desteklerler, cesaret verirler. Aynı zamanda kendilerinin ve ailede ki diğer fertlerin kararlarına saygı duyarlar. Kimse bir başkasının tüm sorumluluğunu üstlenerek strese kapılmak istemez, tabii ki bu bir diğer ferdin sorumluluğunu üstlenmeyeceği anlamına gelmez.
İşlevsel olmayan ailelerde ise durum oldukça farklıdır. Karşılaşılan problemlerin büyüklüğü fark etmeksizin krize neden olabilir. Aile üyeleri arasında sağlıklı bir iletişim oluşmaz; aile üyelerinden biri örneğin; diğer bir ferde gününün nasıl geçtiğini dahi sormaz. Bilir ki karşı taraf aynı şekilde iletişim içerisine girmeyecektir. Aile içinde katı kurallar vardır. Bunlar arasında en yaygın kullanılan kural ; ‘’ sen konuşmayacaksındır.’’ Bu tip aile de büyüyen bir çocuk düşüncelerini söylemekten çekinir ve bir süre sonra da kabuğuna çekilir.
Ele alacağımız diğer bir konu da kurban üçgenidir. Kurban üçgeni, işlevsel olmayan aile yapısında bulunmaktadır. Bu üçgende; kurban, kurtarıcı, zorba rol oynamaktadır. Üçgende bulunan herkes kurbandır. Kurban rolündeki kişiler; kaygı, kendilerini ve diğerlerini suçlama, çaresizlik vb. özellikler gösterirler. İleri ki dönemlerde de ise madde kullanımına yönelme ihtimalleri yüksektir. Kurtarıcı kimliğindekiler ise, kurban olmanın yoğun hislerini taşırlar. ‘Yardımsever’ görünüşlerinin ardında genelde kurtarmak için bir kurban ararlar kendi hayatlarında kurban gibi hissetmeyi bırakabilsinler. Ailede kurtarıcı rolündeki çocuğa çok fazla sorumluluk yüklenir ve çocuk erken yaşta tükenmişlik hisseder. Sorunları çözme stresini üstlerinde hissederler, ihtiyaçlarını ve kendilerini görmezden gelirler. Zorba rolündeki kişiler ise; diğerlerini istismar etme, suçlama gibi özellikler gösterirler. İşlevsel olmayan ailedeki zorba rolündeki çocuk, okuldaki arkadaşlarıyla savaşır ve kötü söylemlerde bulunur. Kurban üçgeninde ki üç rol kendi aralarında değişebilir ve insanlar genelde çok doğal bir şekilde ve belirli durumlara tepki olarak birinden diğerine geçerler. Bu üçgen oyunu işlevsel olmayan ailelerde çok küçükken öğrenilir. Genelde bireyler olarak kendimizle, ilişkimiz de bu üçgen etrafında döneriz.